Page 27 - aktuel-6

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2014 /
27
Hocanın sorumluluk algısı, hiç tatil yapmadan, 5
yıllık süreçte inşaatın başında bulunmasını berabe-
rinde getiri. Hastane tamamlanmış, Ortadoğu’nun
en büyük hastanesi olarak anılmaya başlamıştır.
Hizmete açılışı zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel tarafından yapılır. Asaf Hoca Çalışmaları için
kimseden takdir beklemez, ancak sürekli aleyhinde
yazılar yazılmakta ve iftiralar atılmaktadır.
Basına Rağmen Çalışmalarına Devam Eder
Asaf Hoca Çalışmaları için kimseden takdir bekle-
mez, ancak sürekli aleyhinde yazılar yazılmakta ve
iftiralar atılmaktadır. Hocanın dindarlığı bunun asıl
nedenlerinden biridir; diğer neden de Bezmiâlem
Valide Sultan’ın Vakfiyesine sahip çıkarak yaptığı
hukuk mücadelesi, bunun sonunda elde ettiği olum-
lu neticelerdir. Örneğin; Terkos Gölü Vakıf Gureba
Hastanesi’nin gelir kaynaklarından biri olarak vak-
fedilmiştir. Ancak Hoca başhekim oluncaya kadar
hastaneye milyonlarca lira su faturası gelmektedir.
Yaptığı mücadele sonunda Terkos Gölü’nü vakfiye-
ye katamaz ama en azından hastane su bedeli öde-
mez.
Hoca’nın yaptığı araştırma ile İstanbul Kız Lisesi’nin
Bezmiâlem’in Vakıfları’ndan biri olduğu mahkeme
sonuçlarıyla tescillenir. Konu medyanın gündemi-
ne yansır ve yüksek sesle konuşulmaya başlar.
Hoca’nın en azından Bezmiâlem’in ismiyle anılsın
teklifi bile aleyhinde bir dizi neşriyata dönüşür. Okul
idaresi ve basın şiddetle tepki gösterir. Eşi Gülsen
Ataseven İstanbul Kız Lisesi’nden mezun olduğu
halde, eşinin bu mücadelesi sırasında okulun Bez-
miâlem’in Vakıf binası olduğunu öğrenir.
Almanya’dan arkadaşı Şadi Akay büyük bir kam-
panya açar ve hastaneye otuz altı tır malzeme gön-
derir. 7 adet cankurtaran, 2 adet Mercedes marka
servis otobüsü, tarihi bina ve yeni binaların otomatik
hasta karyolaları, hasta yatak ve dolapları, televiz-
yonlu taşınabilir ve sabit, mikrofilm çeken röntgen
makineleri, ultrason, fizyoterapi, her çeşit laboratu-
var aletleri, narkoz aletleri, ameliyat masaları, diyaliz
makinesi, doğum yatakları erken doğan çocuklar
için oksijen çadırları, hasta sedyeleri gibi teferruatlı
binlerce malzeme Almanya’dan İstanbul’a, Bezmiâ-
lem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi Klinikleri-
ne Yardım Vakfı’nın nakliye ücretlerini karşılamasıyla
ulaştırılmıştır. Daha sonra da 200 hasta karyolası,
30 çocuk karyolası, hasta yatakları ve dolapları, 1,5
milyon Alman markı değerindeki bilgisayarlı tomog-
rafi cihazı ek tırlarla Vakıf Gureba Hastanesi’ne yine
Almanya’daki gurbetçilerin aralarında topladıkları
yardımlar ve çeşitli kurumlara müracaatları sonrası
aldıkları hibelerle ulaşabilmiştir. Ancak, gelen mal-
zemeler odalara boşaltılır henüz sayımı yapılma
aşamasında, bir gazeteci odanın resmini çeker, bu
görüntüyü hastanedeki düzenin bozukluğunun ve
hizmet ihlalinin delili olarak yayınlar. Başka bir ga-
zeteci hastanenin bitişiğindeki caminin girişindeki
takunyaların fotoğrafını çeker, bu görüntüyü hasta-
neden aldığını ifade ederek, Asaf Hoca’yı gericilikle
suçlar. Bir diğeri kapının önünden geçmekte olan
bir başörtülü öğrenciyi Vakıf Gureba’nın çalışanı
olarak lanse eder.
Bu karalama ve tenkit kampanyası o kadar ileriye
gider ki, hocayı suçlayarak amaçlarına ulaşamama-
larına kızan bir köşe yazarı, köşesinden, ilim adamı
olan hocanın hastanesinde tedavilerin üç İhlas, bir
Fatiha ile yapıldığını iddia eder.
Asaf Hoca çalışmaları için kimseden
takdir beklemez, ancak sürekli
aleyhinde yazılar yazılmakta ve iftiralar
atılmaktadır. Hocanın dindarlığı bunun
asıl nedenlerinden biridir; diğer neden de
Bezmiâlem Valide Sultan’ın Vakfiyesine
sahip çıkarak yaptığı hukuk mücadelesi
ve bunun sonunda elde ettiği olumlu
neticelerdir.
Prof. Dr. Asaf Ataseven Öğrencileriyle Birlikte
Prof. Dr. Adem Akçakaya'nın arşivinden alınmıştır.