Page 13 - aktuel-6

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2014 /
13
ribata yol açacağını ikaz ediyor. Buna çözüm olarak
ise “servet vergisi” gibi gerçekçi olmayan politikalar
öneriyor.
Piketty’nin esasen söylemeye çalıştığı çözüm, fakir-
liği ortadan kaldırmak için zenginden fakire servet
transferi ve bunu sağlayacak olan serbest ekonomik
/ sosyal hareketliliktir. Bugünün dünyasında bunu
sağlamanın tek yolu bu servet transferinin “gönüllü”
olmasıdır ki bu da tam anlamıyla “vakıf” müssesesi-
ni işaret eder. Vakıf, genellikle zenginler tarafından
verilen belirli miktarda para, mal ve mülkün eksiksiz
tanımlanmış ve kati bir amaç için insanların fayda-
lanmasına ayrılmasıdır ve süresizdir. Tarihi ve doğru
tanımı gereği, bir vakfın malvarlığı kendi kuruluş ku-
ralları dışında başka bir amaç için kullanılamaz, sa-
tılamaz ve el konulamaz. İslam tarihi boyunca ve en
son olarak özellikle Osmanlı topraklarında vakıflar
hep böyle çalışmışlardır.
Vakıfların diğer sivil toplum kuruluşlarından farkı
nedir?
Vakıf, tam ve doğru anlamıyla bir sivil toplum kurulu-
şudur. Malvarlığı ve geliri sadece toplumun yararına
vakfedilmiş yapılardır. Günümüzdeki sivil toplum ku-
ruluşlarının önemli bir kısmı araştıran, fikir ve politi-
ka üreten ve böylece toplumu aydınlatmaya çalışan
kuruluşlardır. Diğer bir kısmı ise yardım amaçlı ku-
ruluşlardır ve gelirleri çoğu zaman gönüllü bağışlara
dayalıdır. Gerçek bir vakıf ise bütün bu işlerin yanı
sıra malvarlığı ve geliri süresiz bir zaman için kati bir
amaç için ayrılmış kuruluşlardır. Başka bir deyişle,
insanlık için hem söz hem de iş üreten teşkilatlardır.
Eğitim ve sağlık hizmetleri gibi...
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nden önce görev
aldığınız vakıf oldu mu?
Birçok vakfı tanırım ve bazı faaliyetlerine gücüm ve
bilgim yettiği kadar dışarıdan destek olmaya çalışı-
rım. Bunlar genellikle ismi “vakıf” olan hayr ve yardım
kuruluşlarıdır veya akademik kuruluşlardır. Resmi
olarak görev aldığım ilk vakıf Bezmiâlem Vakfı oldu.
Bir Vakfın Mütevelli Heyetinde yer alıyor olmanın
ne gibi mesuliyetleri vardır?
Malını vakfeden kimse, bunu hakime veya ilgili resmi
makama tescil ettirdikten sonra mütevelliye teslim
eder. Bundan sonra, bütün yönetim sorumluluğu
mütevelliye aittir. Bir açıdan, halka açık bir şirketin
yönetim kurulunun sorumluluğu gibi. Bu mesuliyet
vakıf senedindeki şartlara, ilgili kanunlara, çalışanla-
rın haklarına ve gereken tüm ahlak kurallarına uyma
zorunluluğunu içerir. Mütevelli, her an hem dünyada
hem de ahirette vakıf işleri ile ilgili hesap vermeye
hazır olabilmelidir. Bu ağır bir mesuliyettir ama gere-
ği gibi yerine getirilirse mükafatı da büyüktür. Müte-
velli, maddi veya manevi, dolaylı veya dolaysız tüm
şahsi menfaatlerden uzak durmalı ve sadece vakfın
menfaatini düşünmelidir.
Vakfımızın kurucusu Bezmiâlem Valide
Sultan’dan sonra 171 yıldır hizmet meşalesi hiç
sönmeden bugünlere kadar ulaştı. Bu hizmet
meşalesini sizden sonraki nesillere aktarıncaya
kadar yapmayı hedefledikleriniz nelerdir?
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi ve hastanesine gönül
vermiş herkesin hedefi aynıdır. Üniversitemizi dün-
yanın en saygın tıp üniversitelerinden biri yapmak
birinci hedefimizdir. Örnek gösterilen ve herhangi bir
şekilde temasta olmak için yarışılan bir okul… Bu-
nun için ise en üstün vasıfları haiz akademisyenlerin
okulumuzda yoğunlaşması lazım. Hem eğitim hem
de araştırma yapan üst düzey bilim adamları... Diğer
üniversitelere hoca yetiştiren bir merkez… Elbette ki
en son teknolojilerle donatılmış ve çok sayıda insana
hizmet verebilen bir hastane de bu hedefin ayrıla-
maz bir ön şartıdır. Hayalimiz her sene onlarca tıp ve
bilim adamını insanlığa hediye eden ve on binlerce
hastaya şifa dağıtan bir üniversite ve hastanesi.
Elbette ki hem Vakfımızın misyonu hem de insanlık
gereği bu işleri yaparken hiçbir kâr amacı gütmemek
“Niyet hayr, akibet hayr.” Bu kuralı
unutmadan çalışmaya devam
edersek kısa sürede çok daha iyi
yerlere geleceğimizden kimse şüphe
etmesin. Bezmiâlem, kökleri sağlam
ve niyeti çok hayırlı bir müessesedir.
Başarısız olamaz.