Page 23 - aktuel-6

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2014 /
23
ilmen en mucizevî yönü, 4 bin sene önce orası na-
sıl oldu? İslamiyet’ten 2500 sene önce Hz. İbrahim
zamanından bugüne gelen bir kuyu. Ben bunu gö-
rünce bambaşka manevi hislere girdim. Duyumla
olan hisler gibi değil. Görmek bambaşka. Üçü geli-
yor bir noktada birleşiyor. Milattan önce 1900-2000
yılında bunu kim bilebilirdi? Taif tarafından geliyor,
kilometrelerce uzakta o çatlaklar. Hangi teknoloji
bugün yerin altında o üç çatlağın birleştiği yeri bu-
labilirdi?
Karakteristiğinden bahseder misiniz?
Zemzem suyunun kimyasına bakacak olursak;
sodyum, magnezyum, potasyum, sülfat, klor, bun-
ların hepsi var. Sözel olarak baktığınız zaman diğer
yer altı sularından bir ayrıcalığı yok ama bu madde-
lerin sayısal olarak suda bulunma oranlarına baktı-
ğınız zaman evet, o zaman bir karakteristiği ortaya
çıkar. Ph derecesi 7’den biraz yüksek.
Efendimiz’in hadislerinden Zemzem’in şifa
verici özelliğini biliyoruz. Bu konuda bilimsel
çalışmalar var mı?
Biliyorsunuz “Zemzem suyu ne niyetle içilirse o
olur.” O öyle bir su ki maddi ve manevi unsurların
mutlaka karışması lazım. Bu benim kendi fikrim,
maneviyatın ağırlıklı olması lazım ki Zemzem su-
yunda bu olsun. Ama şifa verici mi diye sorarsa-
nız evet niyetlere göre şifa verici. Besleyici mi diye
soracak olursanız, kendi aklımla söylüyorum; Hz.
Hacer annemiz çocuğunu beslemek için Safa ve
Merve arasında gidip gelmedi mi? Ne oldu? Zem-
zem suyu çıkınca göğsünden süt geldi, demek ki
o beslendi ki süt oldu. Demek ki Zemzem suyu ilk
andan itibaren besleyicidir.
Zemzem hiç tükenmeyecek bir kaynak diyebilir
miyiz?
Sohbetimizin başında dediğim döngü olduğu
müddetçe kolay kolay tükenmez. Bir de bunu çok
abartmamak gerekir. Tamam; her yıl milyonlarca in-
san hacca, umreye gidiyor ama yılda 1 milyon m
3
Zemzem tüketiliyor. İstanbul’da bir günde 2,5 mil-
yon metreküp su tüketiliyor. Buradan bir kıyaslama
yapılabilir.
Zemzem'in tadı her zaman aynı mı?
Tadı değişir. Eski devirde insanlar ömründe bir kere
gidiyordu Zemzem’e. Şimdi öyle insanlar var ki her
ay gidiyor, bir bakıyor ki Zemzem’in tadı değişiyor.
Bir yerde yağışlar bol olunca o su tatlanır. Yağış-
lar az olduğu zaman yer altı suyu gene de beslenir
ama tuzlu olur, sert olur.
Zemzemin başka ilginç özellikleri
var mı?
Bir tanesini söylemiştik; üç çatlağın bir yerde bir-
leşmesi, bugünkü teknolojik cihazlar bile bunu
bulamaz. O günkü teknolojiyi düşünün! Teknoloji
diye hiçbir şey yok. Orada Zemzem kuyusu nasıl
oldu? Dünya ilmiyle düşündüğünüzde bir mucize.
Bir başka ilginç özelliği, o çatlaklardan gelen su-
ların her birinin kalitesi farklı, çatlaklardan birinden
gelen suyu alsan o su Zemzem olmaz. Bu üç çat-
laktan gelen sular orada karışıyor, bu da bilimsel bir
mucizedir. Nasıl oldu, bunu kim ayarladı? Üçüncü
özelliği, Zemzem kuyusu Arap yarımadasında en
çölümsü, en kurak yerlerden bir yerde bulunuyor.
Bugün Kâbe’nin bulunduğu vadiye, vadi-i İbrahim
deniliyor. O vadide, Harem-i Şerif’in içinde bir de
hiç bilinmeyen Davudiye isminde bir kuyu vardır,
Zemzem kuyusundan 250-300 metre uzaktadır.
Suyunu bir görseniz, çok tuzlu, o suyu hiç kimse
içemez. Onun için o suyu Kâbe’yi temizlemede
onu kullanırlar. Bazıları şunu söyler: “Araplar Zem-
zem kuyusundan suyu çekip tuvaletlere veriyorlar.”
O bazıları da malum zaten. Ne fitne! Yıllarca ora-
da çalıştım. Öyle bir şey söz konusu dahi olamaz.
Ayrıca dünyada bu kadar eski başka bir kuyu yok.
MÖ. 1900’lü yıllardan beri Zemzem kuyusu var.
Hacer Annemiz bu suyu içtikten
sonra da çocuğunu besleyebilmesi
için göğsünden süt gelmeye
başlıyor. Suyun akıp gitmemesi için
set oluşturan Hacer Annemizin,
set oluştururken 'dur dur'
anlamına gelen 'zem zem' diye
seslenmesinden dolayı da suyun adı
Zemzem suyu diye akıllarda kalmış.