Page 35 - aktuel-6

Basic HTML Version

BezmiâlemAktüel 2014 /
35
Yrd. Doç. Dr. Vahdet Görmez
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Anabilim Dalı
BUMERANG
Gençtim ya, ne farkeder deyip geçerdim
nehrin uğultusu da olur, dalların hışırtısı da
gözyaşı, çiğ tanesi, gizli dert veya verem
ne fark eder demişim
bilmeden farkı istemişim
(İsmet Özel, Münacaat)
Uzunca sayılabilecek bir ayrılıktan sonra mem-
lekete döndükten sonra bize sıkça sorulmuştur
Türkiye’ye ‘neden döndünüz’ sorusu. Cevabını
bilmediğim bana dair birçok soru gibi bununda
bende net bir cevabı yok. Gitmem için sebep her
ne idiyse dönmem içinde o olmalı diye düşünü-
yorum. ‘Kim yeni terleyen bıyığına, sakalına sev-
dalanmışsa; ölünceye kadar bu daireden dışarıya
ayak atamaz’ diye Hafız'a atfedilen bir söz vardır.
Belki bu sevdasızlıktı bana ‘bu daire’ den dışarı
ayak attıran. Ama dönüşümün o giderken bıraktı-
ğım daireye olmadığını biliyorum.
İnsan fıtratı homeostaz’a ayarlıdır. Yani organizma-
nın kendi metabolizmasını koruma eğilimi. Hem
fizyolojik bir reflekstir bu dengeyi koruma dür-
tüsü, hem de psikolojik savunma mekanizması.
Seni ‘sen’ den habersiz dengeleyen bir murakabe
aygıtı. Bildiğimiz sularda serbestçe kulaç açabili-
riz ama belirsizlik bu oto kontrol mekanizmasına
bir tehdit oluşturur. Bu tehdit algısı homeostatik
dengeyi sendeler, belirsizliğin süreğenleşmesi ile
oluşan kaygı durumu da yerini bilinçaltında devin-
dikçe kök salan korkulara bırakır. Korktuğumuz
şeylerin mahiyetini kavra(ya)madığımız şeyler ol-
ması bundan dolayı değil midir? Yabancı bir ül-
keye göç etmek birazda belirsizliğe göç etmektir.
Çok geçmeden güvenlik alanınızın dışında oldu-
ğunuzu ve hatta çok bilinmeyenli bir denklemin
bir parçası olduğunuzu fark edersiniz. Tedirginli-
ğiniz bildiğinizi sandığınız dil’ in size yabancı bir
‘jargonu’ olduğunun farkına varmakla körüklenir.
Gündelik hayatı; inceliklerine otistik bir duyarsızlık
hali ile teğet yaşarsınız bir süre. Ve sonra alışırsı-
nız. Alışması imkânsız gibi görünen birçok şeye
alıştığımız gibi. Zihninizde yeni ilişkiler, kavramlar
ve anlamlara uygun şemalar oluşmuştur Piaget’
nin deyimiyle. Yeni bir ‘comfort zone’ oluşturmuş-
sunuzdur kendinize. Yeni bir homeostatik denge
kurulmuştur. Artık girerken tedirgin olduğunuz o
daireden bu defa çıkma düşüncesi tedirgin eder
sizi. “Memleketinize’ dönmek fikri bu kez ‘yaban-
cı’ durur.
Bu yazıyı bize o sıkça sorulan soruya kendi adı-
ma bir cevap denemesi olarak kaleme alacaktım.
Ama nedense muhatabımı o bilinmedik sulara
kulaç açmak, o dairenin dışına adım atmak he-
veslerini bana her fırsatta dile getiren öğrencile-
rim olarak görüyorum. ‘Neden geri döndün?’ den
daha çok ‘biz nasıl gidebiliriz ?’ sorusunu soran
talebelere, kendinizi sadece ‘öğrenci’ değil, daha
çok ‘talebe’ olarak görmelisiniz; yani sadece ‘öğ-
renen’ değil ‘talep eden’ olmalısınız diye haddimi
aşarak akıl verdim. Bezmiâlem Vakıf Üniversite-
si’ndeki öğrencilerime.
Özellikle de Amerika’da ihtisas yapmak için ge-
rekli olan USMLE sınavlarını geçmiş ama TUS sı-
navından başarılı olarak o yıllardır özlemini çektik-
leri asistanlık hayatına atılan arkadaşların çevresi
zaten sağlam olan o daireyi dikenli tellerle nasıl
çevirdiklerini çok gördüm öğrencilik yıllarımda.
Asistanlığa başladıktan sonra uzmanlığı alma
beklentisi ve sonrasında bir an önce akademik
kariyer telaşı. Ebetteki yurtdışına çıkmak her şey
değil ama çıkmak isteyenler oralara gittiklerinde
genelde en alt basamaktan başlamak zorunda
olduklarını biliyorlar. Yani asistanlığa sil baştan
başlamak. Hayatında çok az şeyi bir kaç adım
sonrasını planlayarak yapmış birisi olarak ileriye
Sağlık alanında ülkemizin kat ettiği
mesafe umut vericidir. Bununla
yetinmeden üniversitelerimizi dünyada
saygınlığı olan ve üretmeye, başarıya
aç akademisyenler için bir cazibe
merkezleri haline getirmeliyiz. Dünyanın
köklü üniversiteleri ile ortak projeler
üretip ismimiz kurumsal bazda dünyaya
duyurmalıyız. Üniversitemiz’in isminin
bu prestijli kurumlar ile birlikte yazıldığı
ve saygın dergilerde yayınlanacak
bilimsel çalışmalar ile akademik dünyaya
kendimizi tanıtmalıyız.